Hikayesini bilmediğim bir binanın 6 katında buluveriyorsun kendini, taştan ve betondan yapılmış, tıpkı insanlar gibi, hikayesini merak ediyorsun, taş ustalarının hikayelerini, kaç bayramlık hediye olmuştur emekleri, içinde yaşayan kaç yalnızın umurunda...kaç çırak toza boğulmuştur...sonu hastalık, çocuğunu büyümesini gözlemediği kaç günü geçmiştir..bu taşlaşmış bedenler arasında...
hikayesini bilmediğin bir bina da buluyorsun kendini...ve bir an onun parçası oluveriyorsun, her türlü artı-değer sömürüsü, ilmik ilmik boğazında düğümleniyor haykırmak istiyorsun, yaratan ellere aitsin, bana değil, hikayesini bilmediğin yüreklere ses oluveriyorsun, sonra bir akıllı bin köleye bedel oluveriyor...sana ne..hayatına bak...sahi ne diyordum...