Bu sezon 3. sezonu yayımlanmaya başalana İngiliz dizisi Black Mirror’ın tüm dünyada büyük bir hayran kitlesi yaratıyor
Black Mirror, 7bölümlük bir İngiliz draması. Konusu bakımından dijital distopya olarak adlandırılabilir. Günümüzde özellikle genç kitleler tarafından oldukça yoğun ve şiddetli bir şekilde kullanılan dijital dünyanın yakın ve uzak gelecekte nelere neden olabileceği üzerinden ilerleyen bir senaryosu mevcut. Black Mirror ismi de aslında dizi senaristinin ön görülerine uygun bir isim olmuş. Dizinin kendisi bir ayna ve bu ayna yazarın geleceğe dair korkularını resmediyor. Bu sebeple, dijital distopya ya da başka bir deyişle korku ütopyası olarak nitelendirmek de herhangi bir sıkıntı yok, ama yine de distopya ve ütopya terimlerinin daha bireysel kavramlar olduğu, yani birinin ütopyasının başka birinin distopyası olabileceği düşüncesini asla akıllardan çıkarmadan diziyi izlemek de fayda var. Bu şekilde diziden edinilecek zihinsel zenginliğin çok daha fazla olacağı aşikar. Diziyle ilgili her ne kadar İngiliz hükümetinin zorlamalarıyla yayımdan kaldırıldığına dair dedikodular fazlasıyla konuşulsa da çekilen 3 bölüm dizinin derdini anlatmakta yeterince başarılı. Her bölüm dijital medya, toplum ve iktidar ilişkilerini hususi karakterler üzerinden ayrıntılı bir şekilde işliyor. Bu sebeple dizi, gençliğin dikkatini çeken öğeler dışında birçok iletişim ve medya teorisine gönderme yapmayı başararak akademik literatürde de kendine önemli bir yer ediniyor.